SELAM OLSUN
Zalimin inadı mazlumun ahı
Kim soracak zalime hesabı
Geride kalıyor mazlumunahı
Çok dinlettiler bize boş lafı
İki söz bilen oluyor laf ebesi
Vardiyen yalan söyler bunun ötesi
Zalime tartıyor terazinin kefesi
İlahi adalet düzenide bozulmuş
Gözle gördüğünü ihlal edersin
Sırolan yer için gayret edersin
Doğru diye gıybet edersin
Hak yemekde önde gidersin
Uzun sözün kısası olmaz
Eden niye belasını bulmaz
Yaradanın adaleti bu olmasa
Edenin yaptığı kar kalmaz
Osman uzun kısa dilin niye durmaz
Neyine gerek doğru kimse sevmez
Her sözün altın olsa kıymet görmez
Kıymet verip bilenlere selam olsun
SEVENDEN SEVDİĞİNE
Açığa vurdu durdu gemi
Aradım gemide bulamadım seni
Aşkın bağladı sana kader ile beni
Akşamları ufuktan batan güneşimsin
Başkadır aşkın baharı
Bezer çiçeklere gönülleri
Bazen deli bazen aşık serseri
Bilesin uğruna harcarım bu canı
Cihan alem bilir seni sevdiğimi
Canımı bu yolda uğruna vereceğimi
Cansız bir bedenle kim bilir seni aradığımı
Canım nefesim olasındiye sevdim ben seni
Çaldın kapımı garip bir rüyagibi
Çaktın gözlerini bir seher yıldızı gibi
Çileme çile kattın gizli yaralarımı kanattın
Çaresiz bırakma sar bu kanayan yaralarımı
Döndürdün çöllerde beni
Dayanılmaz ayrılık hasreti ile
Duygularım sen hasretim sensin
Deryaları aşarım sen gel de gelirim
Eyledin beni aşkınla mecnun
Erenler ceminde aradım yoktun
Ellerimi açıp yaradana yalvardım
Enginlere sel olup akıp gitmiyesin diye
Güzel yüzün hiç solmasın
Günler ayrılık günümüz olmasın
Güler yüzlüm şirin dillim ceylan gözlüm
Gelen iki bin on üç yılı bizim mutlu yılımız olsun
SELVİYDİN
Terk edipte gittin ne buldun
Saraylara sultanmı oldun
Güz yellerine heves ile savruldun
Selviydin yakışmadı yıkılmak sana
Sardı karlık başını duman
Sende ağlarsın gelir zaman
Anlamalıydın yolda bırakıldığın an
Selviydin yakışmadı yıkılmak sana
Dost sandıkların kına yaktılar ellerine
Isırgan bitti bağında güllerin yerine
Bir destan gibi düştün ellerin diline
Selviydin yakışmadı yıkılmak sana
Harmanında düvenin koşulu kaldı
Terk ettiğin yuvanı bay kuşlar sardı
Bilesin bu kalp seni karşılıksız sevdi
Selviydin yakışmadı yıkılmak sana
Yaylanıza bahar ile şenlik kuruldu
Sonu olmayan sevdalar seni buldu
Umutların birer birer yıkıldı yok oldu
Selviydin yakışmadı yıkılmak sana
Altunoğlu osmanı hor gördün
Dost yüreğine hançer vurdun
Seni anan zalim doğurmadı
Selviydin yakışmadı yıkılmak sana
AŞK YARASI
YOK SAYDIK
NEMLİ GÖZLER
Bendeki bu nemli gözler
neler çekip neler gördüler
Gümeye hasret ağlamayı öğrendiler
Terk edip gidenin yolunu gözlediler
Acımasız hayatı ihaneti gördüler
Sevdi sandıklarına gönül verdiler
Acı üstüne acı vereni sevdiler
Kör olası gözlerim söz dinlemediler
Kim bilir bu nemli gözler
Yaşadıkca neler görecekler
Bir yudum sevgiye can verecekler
Ağlamayı unutup nezaman gülecekler
Altunoğlu hiç gülmedi yüzün
Ne baharın ne yazın oldu geldi güzün
Hep acı verenlere düştü gönlün
Yaşla açıldı yaşla kapanacak gözün
Osman ALTUNOĞLU
NE YAPSIN VATANDAŞ
Çok pınarlar gördük başında taşı yok
Çok insanlar gördük merhameti yok
Namazı niyazı sözde herkezden çok
Hak yemeye gelince ondan ustası yok
Haksız haklıyı çekemez oldu düzen bozuk
Hakka hukuka rivayet yok yandaşlık çok
Bozulmuş birkere eşitlik hakkı koruyan yok
Adaletin terazisi haklıya çördük tartıyor
Verdiğimiz hizmetler bize zarar tepiyor
İyi dediğimiz ortam paraları cepten çekiyor
Yetmedi yüzde on beşde maaşdan gidiyor
Ne yapsın vatandaş mecburen sineye çekiyor
SENİ ARIYOR
Gündüzlerin güneşini geceler alır
Aydınlık günlerin yeri geceye kalır
Dilber seni seven böylemi bunalır
Kızarmış ufuklarda kaldı gözlerim
Geceler uzun olmuyor sabahlar
Parlamıyor denizdeki yakomozlar
Pusu kurmuş bulutlar yok yıldızlar
Arıyor seni bulamıyor gözlerim
Sensiz varlığım bile oldu bana bir dert
Karanlık gecelerimi ay ışıtmıyor sensiz
Yıldızlar sinmiş bana inat ışık saçmıyor
O zifiri karanlıkta seni arıyor gözlerim
SENİN GİBİ OLUR
Bu günü var yarını yok bu dostun
Çakallara yatak oldu senin postun
Seninle ilgisi olmayan şiire niye kin kustun
Senin gibi olur sahtesi dostun
Deryayı görünce korktu senin gözün
Karıştı bir birine güzün kışın baharın yazın
Belliki var senin içinde derin bir acın
Senin gibi olur sahtesi dostun
Sevmek gönül işidir yaşatmak mert işi
Elinden gelmiyorki yıkasın dağı taşı
Yesn yemesn ne olur uçardaki her kuşu
Senin gibi olur sahtesi dostun
Beyaz duvarlara çamur yakışmaz
Çıraklar usta şairin işine karışmaz
Ustana darılmak hele sana hiç yakışmaz
Senin gibi olur sahtesi dostun
Neyine alındın neyine darıldın
Ela gözlü yare yazılan güzel şiirin
Dostlukta varmı belli başlı bir yerin
Senin gibi olur sahtesi dostun
İster ağa ol istersen paşa ne yazar sana
Bu akıl ile sahte vali bile olaman manastıra
seninle ilgisi olmayan şiirmi dokundu çıkarına
Senin gibi olur sahtesi dostun
Altunoğlu osman erdi muradına Çıkmaya Çalışma çalışma ulaşaman kerevedine
O mesleğe değil sürü ile yakışırsın celemedine
Senin gibi olur kahpesi sahtesi dostun
BENMİ ÇALDIM ?
Gurbeti benmi yarattım ?
Seni gurbete benmi attım ?
Sitemin intizarın can alıyor !
Senden mutluluğu benmi çaldım ?
Terk edip giden sensin beni !
Deli gibi sevmiştim ben seni !
Günahım kusurum sevmekmi seni ?
Senden mutluluğu benmi çaldım ?
Yazılmış alın yazım benim böyle !
suç hata bendemi hayırsız söyle !
Dönüp bakmadın gittiğin gün bile !
Senden mutluluğu benmi çaldım ?
Gelde gör şu garip perişan halimi !
Acel öldürmeden seni seven yüreiğimi !
Gittiğin gün kırdın kollarımı kanadımı ?
Senden mutluluğu benmi çaldım ?
Osman ALTUNOPLU
GÖNÜL VERME ZALİME
Gönül verme zalime
Kadir kıymet bilmez
Kavuşunca istediği emeline
Dönüp bakmaz senin haline
Tatlıdır dili yalandır sözü
Yoktur mangal da külü
Olsanda has bahcenin gülü
El uzatıp da dermez bir daha
Alır götürür seni senden
Dem vurur senin sevginden
Gün olur ölürsün kahrından
Ne muradın olur nede adın kalır
Göremezsin iyi bir gününü
Yer bitirir güzelliğini ömrünü
Sersen ayaklarına konca gülünü
Ne kıymetin olur nede hatırın
Arar kusuru sebebi hep sende
Bekletir seni gemisiz boş limanda
Ararsın bulamazsın dar zamanda
Ikrarı sevgisi merhameti yalandır
Altunoğlu Osman neden dilin durmaz
Söylersin doğruyu kıymetin olmaz
Yalansız sözlerine kimse inanmaz
Zalimin sevgisi merhameti külü yalandır
TURNALAR
Turnalar gül dalına konmaz
Gölü olmayan yerde durmaz
Deryası denizi gölü olan yerlere
Göçer gider konar turnalar
Bölük bölük uçar gök yüzünde
Göç sesleri yankılanır ötüşünde
Ayrılığın hüzünü var sürüsünde
Yadellere uçup giderken turnalar
Veda etmektir uçarken kanat çırpışı
Dilden dile dolaşır turnalar türküsü
Acıdır anlatamaz ayrılığın övküsü
Deryası olan yerlere göçer turnalar
Al yeşil başlı turnam gitdi dönmez
Yadelerde ne haldedir haber gelmez
Kurudu bizimelin gölleri daha su tutmaz
Göçüp gitdi yadellere allı turnalar
Çok yükseklerden uçar sürüsü
Avlanmaktan başka yoktur korkusu
Bilinmez bir daha olacakmı dönüşü
Gölü baharı olan yerlere göçer turnalar
Altunoğlu osman hüzünle izler sizi
İster mevlam kurut masın gölünüzü
Hergün bekliyor dönüş yolunuzu
Geç kalmayın bitsin bu hasretlik turnalar
Osman ALTUNOĞLU
Niksar
KALMADI BİR ÇARE
Önce can sonra canan
Katmadı bunları hesaba anam
Şimdi ona bu dünya oldu yalan
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Geldi geçti bunca uzun zaman
Hepsi oldu şimdi kısacık bir an
Demiştim sana herşey yalan garip anam
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Bir hayel aleminde dolandın durdun
Taşıyamadıkca bedenine yük vurdun
Yolda bulmuş gibi hiç korumadın onu
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Geceni gündüzüne kattın tarlada yattın
Kara lastiklerini baş altna yastık yaptın
Sana emanet bedene çok eziyet etdtin
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Eğerdin koyunun yününü keçinin kılını
Kim kıymet verip korudu yaptığın çulunu
Hiç kayırmadın bedenini tatlı canını
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Hani canından can kattığın Osmanın
Yanında olmak isterken bağlandı kollarım
Benimde böyle çizilmiş kader yollarım
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Hep hayel aleminde koştun durdun
Yarı aç yarı tok sefamı sürdün
Boş yerlere hep ömrünü çürüttün
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Sorulmaz anaların kıymeti yoktur bedeli
Cana can katar yavrum kuzum demeleri
Esirgermiydim bende olsa bu acıların çaresi,
Kalmadı ne bir çare nede bir derman
Demştim sana inanma herşey yalan
Sür bu dünyada sefanı aldanma aman
Eyvah dersin son vakit geldiği zaman
Ne bir çare kalır nede bir derman
SENDE DEĞİLMİ
Sende neler var neler
Hakkı yiyip yok sayanlar
Kendini haklı bizi haksız görenler
Sende değilmi heygidi koca dünya
Yetim hakkı yemeyiz diyenler
Yetim olmayanın hakkını yiyenler
Doğru yerine yalan söyleyenler
Sende değilmi heygidi koca dünya
Kayseri tiresini hor görenler
Kara tifonu çok sevenler
Modern yaşamı yerden yere vuranlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
Bir bütünü ikiye bölmeye çalışanlar
Yetmedi deyip kısım kısım satanlar
Emekcileri zindanlara atanlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
Adaletin düzenini bozanlar
Boş duraktaki araca ceza yazanlar
Güvenliğimizin çivisini sökenler
Sende değilmi heygidi koca dünya
Yasa yapıp kanun koyanlar
Yaptıkları kanunları tanımıyanlar
Kırmızı ışıkta durmayıp kurala uymayanlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
Devletin bekası için dağda yatanları
Gözünde uyku yerine korku tütenleri
İdam sehbasına çıkarmaya çalışanlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
Din ve inaçlarımızı sömürenler
Bu yolda gününü gün edip huzur sürenler
Çıkar uğruna bütünlüğümüzü bozanlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
Unuttular al yazma ile başını örteni
Cepheye sırtında cepane taşıyan ninemi
Bize musallat edenler arabın türbanını
Sende değilmi heygidi koca dünya
Kapılıp gidiyorlar sel suyuna
Çok fazla güveniyorlar arap oğluna
Öküzün eşini satanlar borç uğruna
Sende değilmi heygidi koca dünya
Akan pınarları kurutanlar
Altın yumurtlayan tauğunu satanlar
Kendini müslüman bizi dinsiz sayanlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
Afkanı ırakı filistini örnek almayanlar
Ayrılıkları bırakıp birlik kurmayanlar
Beyaz duvarlara çamur sıvayanlar
Sende değilmi heygidi koca dünya
GİTDİĞİN GÜN
Seviyorum dediğin gün
kocaman bir dağ gibiydin
Bir adacık bile olamadın
Terk edipde gitdiğin gün
İstek ve arzuların ağır bastı
Alamayıcada ağzının tadı kaçtı
Ne sevgi nede dostluk kaldı
Ayrılık kervanına deh dediğin gün
Çok erken verdin ayrılığın kararını
Harcıyorsun boşa gençliğin baharını
Soldurdun gonca güllerini bağını
Abanı yere vurupda gitdiğin gün
Deiğişmeyecektin çuvalı torba ile
Dönmez deiğirmen taşıma su ile
Vurdun ounru hasiyeti yerden yere
İstek ve arzularına yenildiğin gün
Yakışmaz aslına senin yapdığın
Aşikardır kendini çok ucuza satdığın
Yalanmı aslanın gözüne kül atdığın
Herşeyini terk edipde gitdiğin gün
Altunoğlu Osmanıda şaşırdın bu işe
Kırıldın küstün söylediği doğru söze
Yalançıları nasılda tercih etdin bize
Darılıpda küsüp gitdiğin gün
Osman ALTUNOĞLU
NİKSAR
MUTLU DEĞİLİM
Yakışmaz benlik seven canlara
Niçin yanmayım hibe olan günlere
Vurdun aşkımızı yerden yerlere
Ben mutsuzum sen mutlumusun bari
Mevlam bana yürü kulum demedi
Seni bana vermedi verdi ellere
İntizarım çok sensiz geçen günlere
Ben mutsuzum sen mutlumusun bari
Ağardı saçlsrım kalmadı karası
Sana olan aşkımdan yürğimin yarası
Tabiblerde bile bulunmuyor çaresi
Ben mutsuzum sen mutlumusun bari
Gözler kalbin aynasıdır söylemez yalan
Gelde gör halimi geçmeden zaman
Şu yalan dünya benim için boş bir liman
Ben mutsuzum sen mutlumusun bsri
Yaktın ellerine bensiz kınayı
Ellere gelin oldun taktın başına dıvağı
Sapladın kalbime ayrılığın hançerini
Ben mutsuzum sen mutlumusun bari
Sana boşuna bağlanmış umudum
Gittin gideli ne aradın nede sordun
Doğmadan batan güneşim oldun
Ben mutsuzum sen mutlumusun bari
Altunoğlu Osmanı düşürdün derde
Hayalin gözünde dolanır perde perde
Arıyor seni her yerde dağlarda çölde
O mutlu değil sen mutlumusun bari
Osman ALTUNOĞLU
Niksar
BİR SEVGİLİ ARIYORUM
Canıma canından can katacak
Nefesini nefesime ekleyecek
Benimle aşkı paylaşacak
Bir sevgili arıyorum
Kanadımı kolumu kırmayacak
Boynumu eğri koymayacak
Ellerimi boş bırakaıp gitmeyecek
Bir sevgili arıyorum
Beni benden hİç almayacak
Taştan taşa vurmayacak
Beni bırakıp ellerin olmayacak
Bir sevgili arıyorum
Beni hç ağlatmayacak
Yokluğunda bile aratmayacak
Kul köle gibi yalvartmayacak
Bir sevgili arıyorum
Sinemi sinesine saracak
İki bedende bir can olacak
Aşkımıza sadık kalacak
Bir sevgili arıyorum
Bensiz yataklarda yatmayacak
Yoluğumda bile unutmayacak
Nerdesin diye arayıp soracak
Bir sevgili arıyorum
Gönlümü gönlüne bağlayacak
Benimle gülüp benimle ağlayacak
Sevmekten sevilmekten korkmayacak
Bir sevgili arıyorum
Sözünü yemeyen mert olan
Yuva yıkmayan yuva kuran
Özü yarada gönlü bana bağlı
Bir sevgili arıyorum
Altunoğlu Osman der
Sevgiler karşılıklı olsun
Sevmek sevilmek nedir bilen
Bir sevgili arıyorum
NİKSAR
05447197163
SİTEM
Benden selam olsun kurda kuşa,
Hiç yoktan gönül kırmayalım boşa,
Ömür bitecek azrail çıkacak karşımıza,
Son sözümüz eyvah olsa ne fayda.
Sır gizli kabahat gizli demeyelim,
Kahbelikle yiğit hakkı yemeyelim,
Korkmayalım yiğit olalım mert kalalım,
Azrail bizi bulmadan biz Mevlayı bulalım.
Gönül kırıcı olmayalım gönül alıcı olalım,
Mevlanayı Hacı bektaş velileri örnek alalım,
Yırtıp benliğin çemberini açıp kurtulalım,
Azrail bizi bulmadan biz ehli beyte ulaşalım.
Biriniz kurt ötekiler kuş sahte kimlikler,
Neye yarayacak bu kötü sözler tenkitler,
Her ana kuzusuna nasip değildir mertlikler,
Azrail gelir emaneti ister eyvah desen ne fayda.
Altunoğlu Osman der bu sitem bukin neden,
Niçin korkuyorsunuz açık kimlikten,
Namertdir kendini saklayıp aslını inkar eden,
Acel kapını çaldığı an eyvah diyeceksin ama ne fayda.
CANIM ANNEM
Şu yalan dünya seni hiç gül dürmemiş,
Geçmiş gençliğin rahat bir günün olmamış,
Geçen yıllar sana acımamış seni çok yormuş,
Benim çileli tatlı dilli canım annem.
Uyumayıp uyutdun yemeyip yedirdin bize,
Eller gibi düğün bayram deyip gezmedin,
Emek verdin zahmet çektin büyütdün bizi,
Benim çileli tatlı dilli canım annem.
Yıllar seni senden aldı götürdü acımadı,
Ağardı saçların dizlerinde derman kalmadı,
Canından can kanından kan verdin bize,
Biz senin dertlerine derman olamadık canım annem.
Verdin ömrünü yıllara bizler için,
Hiç bir şey yapamadık biz senin için,
Çoktur hakkın bizde hakkını helal eyle,
Benim çileli tatlı dilli canım annem.
Yıl bin dokuzyüz otuz üçte bir güneş gibi,
Doğmuşsun acımasız bu yalançı dünyaya,
Hergeçen çileli gününde başlamışsın solmaya,
Benim çileli merhametli canım annem.
Sivas illerinde kaybetdin körpe kuzunu,
Ölüm ayırdı atmış yılarında eşinden yolunu,
Yetmiş yıllarında kırdı felek kanadını kolunu,
Bu dünyada çilesiz günü olmayan canım annem.
Yalın ayak buzlarda yürdüğünü söylerdin,
Gelinlik yıllarımda başladı çileli günlerim derdin,
Çok acılara çilelere katlanıp bu günlere geldin,
Bu dünyada çilesiz günü olmayan canım annem.
Akşamlara kadar orakla ekin biçen,
Sabahlara kadar sırtında sap çeken,
Uymayıp gecesini gün düzüne katan,
Zorluklara göğüs geren benim canım annem.
Şimdi ellerin tutmuyor gücün yetmiyor,
Kalmadı dizlerinin dermanı artık gitmiyor,
Yatdığın yataklar bile sana huzur vermiyor,
Acılarına ah bir çare ola bilsem canım annem.
Altunoğlu Osmanın kırık kanadı kolu,
Yüreği acı ile gözleri yaşla dolu,
Mevlam sana vrese derman ne olu,
Senin için yanıyor yüreğim canım annem.
OSMAN ALTUNOĞLU
YOLUN AÇIK OLSUN
Selam olsun salim bey kardeşime,
Rastlamadım ceyhanlı köyünde başka bir eşine,
Özen veriyor emekle yapdığı her işine,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Hayranım senin sabırla söz edişine,
Kurtları kuşları sitene konuk edişine,
Kırmayan kızmayan ağır laf etmeyen,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Senin bu tutumun umarım ders olur,
İnsanlıktan nasibini almamışlar diyene,
Gerçekleri göremeyip inkar gelenlere,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Asıl azmaz bal kokmaz kokarsa ayrandır,
Sendeki bu azime sabıra herkez hayrandır,
Arife tarif gerekmez herşey ayandır,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Sular akar engine yol yortam dengine,
Çok gördük güvenip laf eden servetine,
Kimse eremez senin gibi doğruluğun kerevetine,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Öyle bir canlılar varki bu dünyada,
Dikkat eyle bürünmüş insan postuna,
İnanıyorum senin bunlara örnek olacağına,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Altunoğlu Osman der helal olsun sana,
Cennet nasip olsun seni doğuran anaya,
Ünün yayılsın cümle alem cihana,
Yolun açık olsun salim bey kardeş.
Osman ALTUNOĞLU
NİKSAR.
SENDE ANLARSIN
Unut beni deme güzeller sultanı,
Bu dünyayı bana zindan eylersin,
Gün olur sende benim gibi yanarsan,
Sevmek nedir O zaman sende anlarsın.
Benim sevgim gerçek arife tarif gerekmez,
Aslı ile kereme sormakda yetmez,
Sende benim gibi bir gün seversen,
Sevmek nedir O zaman sende anlarsın.
Hasret nedir ayrılığı çeken bilir,
Özlediğim kokuların esen rüzgarla gelir,
Gün olurda sende çekersen bu hasreti,
Sevmek nedir O zaman sende anlarsın.
Gönlüm arzular kuş olup uçmayı,
Rüzgar olup esip sa